Ceza Hukukunun İlkeleri
Ceza Hukuku’nun birtakım ilkeleri de mevcuttur.
Bu İlkeler;
- Kusur İlkesi: Kişi, işlediği suçtan ötürü kusurluysa eğer kusuru oranında cezalandırılacaktır. Ortada bir suç eyleminin var olması, her halükarda kişinin cezalandırılabileceği manasına gelmez. Kişi hakkında ceza yaptırımının ifa edilebilmesi için suç teşkil eden haksızlık sebebiyle kusurlu bulunması gerekmektedir. Nitekim kişi olayda kusurlu görülmüyorsa cezalandırılması da söz konusu olmayacaktır.
- Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi: Burada hedef; devletin bireye karşı keyfi bir karar almasının önüne geçmektir. Dolayısıyla kanunda açık ve net bir şekilde suç olarak kabul edilmeyen bir eylemden ötürü hiç kimsenin cezalandırılması mümkün değildir.
- Belirlilik İlkesi: Bu ilkenin amacı; suç tanımının ve suç unsurlarının net bir şekilde ifade edilmesi, hangi tür davranışların suç teşkil edeceği ve suçun işlenmesi halinde hangi cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalınacağının herkes tarafından anlaşılmasıdır.
- Kıyas Yasağı: Bu ilkeye göre; kanunun apaçık suç olarak tanımlamadığı bir eylem, kanunda benzerlik gösteren başka bir eylemle kıyaslanıp suç kapsamında değerlendirilemez. Bunun yanı sıra var olan hukuk boşluğunun örf, adet ve geleneklerle doldurulması da söz konusu olamaz.
- Geriye Yürütme Yasağı: Kişi ancak suç işlediği tarihte yürürlükte olan kanunlara göre cezalandırılabilir. Eylem, gerçekleştikten sonra yürürlüğe giren bir kanunda suç olarak yer almışsa eğer bu kanun geçmişe yürütülerek kişiye cezai yaptırım uygulanamaz. Fakat bu kuralın bir istisnası bulunmaktadır. Suç, işlendiği tarihten sonra yürürlüğe giren kanunla beraber suç olmaktan çıkarılmışsa, işlendiği tarihte yürürlükte olan kanuna göre suç oluşturmasına rağmen, kişi cezalandırılmayacaktır.